Vakıf Yatıtım reklamı

Küresel piyasalarda yön arayışı, Eylül ayının ilk haftasında da devam etti. ABD hisse senedi piyasaları ayın ilk haftasını da %1’e yakın kayıpla tamamlarken, Avrupa piyasaları genelinde de zayıf risk iştahı ön plandaydı. Geçtiğimiz hafta dolar endeksi 105 seviyelerini aştı, paritede 1,07 seviyelerinin altı test edildi, petrol fiyatlarında ise 90 dolar seviyeleri aşıldı. Küresel hisse senedi piyasaları, Temmuz ayındaki zirvelerinden aşağı gelmeye devam ederken, ayın devamında Merkez bankalarından gelecek faiz kararı ve açıklamalar ön planda olacak. Bu hafta, 14 Eylül tarihinde Avrupa Merkez Bankası’nın faiz kararı açıklanacak. Piyasaların beklentisi, Avrupa Merkez Bankası’nın faizlerde değişime gitmeyeceği yönünde yer alıyor. 13 Eylül tarihinde açıklanacak ABD TÜFE verisi, 20 Eylül tarihinde Fed’in faiz kararı öncesinde önemli olacaktır. Temmuz ayındaki toplantıda Fed, politika faizini 25 baz puan artırarak %5,25-5,50 aralığına yükseltmiş, faiz oranı Ocak 2001’den beri en yüksek seviyesine çıkmıştı. Fed’in 20 Eylül tarihindeki faiz kararı ve karar sonrası Başkan Powell’dan gelecek açıklamalar ardından, küresel piyasalarda yeni bir dalgalanma görülmesi beklenebilir.
Borsa İstanbul tarafında ise kapanış rekorları devam ederken, BIST 100 endeksi geçtiğimiz haftayı %3,3 yükselişle 8.325 seviyesinden tamamladı. Özellikle piyasalar tarafından merak edilen iki önemli gündem maddesi, Orta Vadeli Program ve derecelendirme kuruluşu Fitch’in Türkiye kredi notu değerlendirmesi, rekor seviyelerde seyreden Borsa İstanbul tarafından yakından izlendi. Ekonominin 2024-2026 yol haritasının çizildiği Orta Vadeli Program’ın açıklanması, ardından da derecelendirme kuruluşu Fitch tarafından Türkiye’nin kredi notu görünümündeki iyileşme beklentilerinin fiyatlanması, endekste rekor seviyelerin yenilenmesini de beraberinde getirdi. Fitch son değerlendirmesinde Türkiye’nin kredi notunu değiştirmezken, kredi notunun görünümünü, beklentilere paralel, negatiften durağana revize etti. Ayın devamında 21 Eylül tarihinde TCMB’nin faiz kararı ve 29 Eylül tarihinde de S&P’nin Türkiye kredi notu değerlendirmesi ön planda olacak. Küresel piyasalardan ayrışarak TL bazındaki rekor kapanışlarını yenileyen endeksin, 8.500-8.800 aralığına doğru yükselişinin devamını bekliyoruz. 8.000 seviyeleri ise zirve seviyelerden gelebilecek kar satışlarında en önemli destek olarak izlenecek.