Freud Sözleri – Sigmund Freud’un Hayatı Sorgulatacak Bilinçaltı, Aşk, Psikoloji İle İlgili Sözleri

Psikanalitik kuramın yaratıcısı olan Freud sözleri, insanların bakış açılarını değiştirecek niteliktedir. Kariyeri boyunca bastırılmış duyguların, rüyaların, bilinçaltının ve bilinç dışına itimlerin zihinsel süreçlere olan etkilerini incelemiştir. İd, ego ve süperego şeklinde tanımladığı bir psişik yapı oluşturmuştur. Sigmund Freud’un hayatı sorgulatacak bilinçaltı, aşk ve psikoloji ile ilgili sözleri okunmaya değerdir.

Avusturyalı nörolog Sigmund Freud, psikanaliz kuramını ortaya koyan ve geliştiren isimdir. Psikanaliz, bilinçdışı ve zihinsel bozukluklar arasındaki bağlantıyı inceler. Bunun için birtakım teoriden ve terapötik ilişkiden yararlanır. Freud, bu disiplinin ortaya çıkmasında büyük ölçüde Avusturyalı Doktor Josef Breuer’ın çalışmalarından yararlanmıştır. Psikanalizi oluşturan temel yapı taşları, bastırma ve direnç teorisi, bilinçdışı zihinsel süreçler, cinsellik ve Oedipus kompleksidir. Freud, bilinç dışı teorisini id, ego ve süperego modeli ile açıklamıştır. Libidonun, zihinsel süreçler üzerindeki etkisini ortaya koymuş ve nevrotik suçluluğun kaynağının nefret ve saldırganlıktan doğduğunu açıklamıştır. Psikoloji ve beşeri bilimlerle yakından ilgilenen Freud, fikirleri ve eleştirileri ile Batı felsefesine de yön vermiştir. Onun en bilinen sözlerinden bazıları şu şekildedir:

Sigmund Freud Kimdir?

Asıl adı “Sigismund Schlomo Freud” olan Sigmund Freud, 6 Mayıs 1856’da Avusturya İmparatorluğu’na bağlı bir eyalet olan Moravya’nın Freiberg Kasabası’nda dünyaya gelmiş bir nörologdur. Yahudi asıllı bir ailenin çocuğu olan Freud, hayatının büyük bir bölümünü Viyana’da geçirmiştir. Eğitimini, Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olarak tamamlamıştır. Avrupa’da en yüksek seviyedeki akademik bir sınav olan habilitasyonu, 1885’te başarıyla geçmiş ve 1886’da psikolojiye yön veren klinik çalışmalarına başlamıştır. Ardından nöropatoloji doçenti olmuş ve 1902’de profesörlüğe yükselmiştir. 1938 yılında Avusturya’dan ayrılmak zorunda kalmış ve 23 Eylül 1939’da Londra’da hayatını kaybetmiştir. Onun fikirleri, psikoloji ile felsefe dünyasında ses getirmiş ve bundan dolayı popüler kültürü etkilemeyi başarmıştır.